Dünyamızı daha yaşanabilir kılan ve gayretleriyle gelecek nesillerin yeşertilmesinde büyük fedakârları olan, katıldıkları sosyal ve iş hayatı ile ülkemizin büyümesini ve gelişmesini sağlayarak gelecek umutlarımızı her daim canlı tutan kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü kutluyorum.
Ülkesi, milleti ve ailesi için yaptığı fedakârlıklarla; sosyal ve ekonomik alanda önemli roller üstlenen, toplumumuzun yapısını güçlendirip şekillendiren, aile birliğinin en önemli unsuru olan kadınlarımız her türlü takdiri hak etmektedirler. Günümüzde kadınlarımız, eğitimden bilime, siyasetten sanata, ekonomik alandan, kamu yönetimine kadar her alanda üstün başarılar elde etmişlerdir. Bu başarı örneklerinin artması ve toplumun her kesiminde dalga dalga yayılması gerekmektedir.
Aile kurumunun temeli, değerlerimizin temsilcisi, taşıyıcısı ve koruyucusu olan kadınlarımızın, hayatın bütün alanlarına etkin bir şekilde katılmalarına imkân sağlayacak şartları hazırlamak, toplumumuzun temel ve ortak sorumluluğudur. Kadınlarımızın toplumda hak ettikleri konuma yükselmeleri, geleceğe güvenle bakmaları, sonsuz sevgi ve hoşgörüyle yetiştirdikleri nesillerin başarısında anahtar bir rol oynamaktadır. Kadına saygı, değerlerimizin, gelenek göreneklerimizin, tarihimizin, sosyal hayatımızın tabii bir sonucudur. Türk tarihinde de kadınlarımız daima etkin ve önemli roller üstlenmişlerdir.
Kurtuluş Savaşı sırasında ve Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk yıllarında fedakârlıklarıyla yeniden devlet kurma yükünü paylaşan Kara Fatma, Şerife Bacı, Onbaşı Halide Edip, Çete Ayşe, Halime Çavuş ve daha nice kadınlarımız destan yazmışlardır. Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK, ´Dünyada hiçbir milletin kadını ben Anadolu kadınından daha fazla çalıştım, milletimi kurtuluş ve zafere götürmekte Anadolu kadını kadar hizmet gösterdim´ diyemez, şeklindeki sözleriyle kahraman kadınlarımıza verdiği değeri ve önemi vurgulamıştır.
Toplumun temeli aile, ailenin temeli kadındır. Kadınlarımız her daim hak ettikleri konumda ailenin ve toplumun merkezinde yer almışlar; yeryüzünde merhametin, şefkatin, sevgi ve fedâkarlığın sembolü olmuşlardır. Peygamber efendimizin (SAV) 'Cennet annelerin ayakları altındadır' sözü; yüce dinimizin kadına ne kadar önem ve saygınlık verdiğini göstermiştir.
Türk Kadını; bu toprakların vatan kılınması adına eşsiz mücadeleler vermiş, vatan, bayrak ve millet sevdasıyla yetiştirdikleri evlatlarını cepheye göndermekle kalmamış, bu uğurda gerektiğinde düşmana karşı kendileri de savaşmışlardır. Malazgirt Zaferinde, Kurtuluş Savaşında ortaya koyduğu kahramanlığını; 15 Temmuz hain darbe girişiminde de Vatanı, Bayrağı, Ezanı için en ön saflarda yerini alarak özünden hiçbir şey kaybetmediğini bir kez daha göstermiştir. Bu doğrultuda Türkiye Yüzyılı hedeflerimiz, toplumumuzda kadınlarımızın gücü ve desteği ile her daim ulaşılabilir ve mümkün görünmektedir.
Bu vesileyle, başta şehit ve gazi anneleri ve eşleri olmak üzere hayatımızın her anında yanımızda olan, gücümüze güç katan, sevgi ve merhamet timsali tüm kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü kutluyor, saygılarımı sunuyorum.