Ülkemizi derin bir yasa boğan ve 11 ilimizde büyük bir felakete sebep olan 6 Şubat depreminin üzerinden tam 2 yıl geçti. Yaşanan acılar hala tazeliğini korurken, kayıplarımızın hüznü yüreklerimizi sızlatmaya devam ediyor. Devletimizin üstün gayreti ve ülkemizin dört bir yanından uzanan dayanışma ruhu sayesinde, enkaz altından kurtarılan binlerce canımızın hayata tutunuşu asla unutulmayacaktır.
Yaşamını yitiren binlerce insanımızın ardından duyduğumuz derin üzüntüyü anlatmak mümkün değildir. Depremden etkilenen şehirlerimizde harabeye dönen her yuva, içinde saklı hatıralarıyla yüreğimizi dağlamakta, o zor günlerin izleri hafızalarımıza yeniden kazınmaktadır.
Böyle zamanlarda, devletimizin tüm kurumları ve milletimizin her bireyi kenetlenmeyi her daim başarmış, bu değişmez gerçek tarih boyunca varlığını sürdürmüştür. Sayısız insanın sergilediği eşsiz yardımlaşma ve dayanışma örneği, tüm dünyaya ilham verecek niteliktedir.
Devletimiz tüm gücünü sahaya yansıtarak, işçisinden memuruna, güvenlik güçlerimizden madencilere, öğrencilerden gönüllülere kadar toplumun her kesimiyle afet bölgesinde canla başla mücadele etmiştir. Herkes, elinden gelenin fazlasını ortaya koyarak oradaki insanların yaralarını sarmak için gece gündüz demeden çalışmıştır.
Kapsadığı alan ve etkilediği insan sayısı bakımından, bu büyük afetin "asrın felaketi" olarak dile getirilmesi ne yazık ki gerçek olup bu durum aynı zamanda "asrın birlikteliği"ni de ortaya çıkarmıştır. Tüm zorluklara rağmen, arama kurtarma ekipleri bir an bile duraksamadan çalışmış, her cana ulaşabilme umuduyla eller toprağı, betonu parçalarcasına kazmış, dondurucu soğuğa rağmen yüreklerdeki inanç ve azim hiç sönmemiştir.
Ülkemizin dört bir yanında kapılarını açan yardımsever aileler, depremzedeleri sadece misafir olarak değil, kendi ailelerinin bir parçası olarak bağırlarına basmıştır. Bu durum ayrıca "aile" kavramının toplum için ne denli ehemmiyet taşıdığını bir kez daha gözler önüne sermektedir. Geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızın yüreklerine düşen hüznü dindirmek de hepimizin en büyük sorumluluğu olmuştur.
Bu vesileyle, asrın felaketinde hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet diliyorum. Milletimizin başı sağ olsun. Rabbim ülkemizi bir daha böyle büyük acılarla sınamasın.
