Ülkemiz 15 Temmuz 2016 tarihinde menfur bir ihanete maruz kalmıştır. 15 Temmuz hain darbe girişimi; Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN'ın liderliğinde demokrasi ve özgürlüğe bağlılığını tüm dünyaya haykıran; tarih boyunca bağımsızlığını her şeyin üstünde tutan ve bu uğurda büyük bedeller ödeyen milletimizin yazdığı kahramanlık destanı ile hüsrana uğratılmıştır.
Yüce Devletimiz, tüm karanlıkları güçlü ve dik duruşuyla aydınlıklara çevirecek bir güçle donatılmıştır. "Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır; toprak, eğer uğrunda ölen varsa vatandır." düsturuyla tarihini emsalsiz zaferlerle süslemiş olan aziz milletimiz; 15 Temmuz gecesinde sergilediği asil duruşunu daima sürdürecek, kendisine ve vatanına yapılan tüm saldırıların karşısında dimdik durmaya devam edecek, istiklal ve istikbaline gölge düşürmeyerek esarete boyun eğmeyecektir. Milletimizin verdiği bu büyük kahramanlık destanı hiçbir zaman unutulmayacak ve daima yaşatılacaktır.
Bu vatan, ecdadımızın canları pahasına gösterdiği olağanüstü şanlı kahramanlık destanları yazması ile vatan toprağı olmuştur. 15 Temmuz'da tek millet, tek bayrak, tek vatan ve tek devlet etrafında kenetlenen milletimiz, ecdadımızın badireleri kahramanlıklarla aşma temayülünü bir kez daha ortaya koymuştur. Menfur saldırılara karşı canı pahasına karşı duran Ömer Halisdemir'lerin ruhları bayrak ve vatan sevgisiyle dolup taşmaktadır.
Nesillerce şanlı bir direnişle anılacak olan 15 Temmuz tarihi, terör örgütlerinin heveslerinin boğazlarında kaldığının ve bundan sonra da bu heveslerin yok olmaya mahkûm olacağının kanıtı niteliğindedir.
Bu noktada biz eğitimcilere düşen görev; 15 Temmuz milli birlik ruhunu çocuklarımıza ve gençlerimize en iyi şekilde aktarmak ve demokrasiye yapılan eli kanlı girişimlerin tekerrürüne izin vermeyerek bilinç duygusunu evlatlarımıza aşılamaktır.
15 Temmuz ruhu; elindeki bayrak, gönlündeki imanla tankların üzerine koşmak, vatan için canını vermek ve bayrak uğruna ölümü göze almak demektir. Tanklara karşı duran yüreklere, şehadetle şereflenen insanlarımıza büyük bir hürriyet borcumuz vardır. Her 15 Temmuz onların aziz mirasını hatırlama vaktidir.
Bu duygu ve düşünceler altında ülkemizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK'ün üstlendiği başkomutanlık göreviyle bizlere bırakılan mirasın muhafazasında o karanlık gecede yol gösterici olan Sayın Cumhurbaşkanımıza hürmetlerimi takdim ederken; hainlerin yenilgiye uğratılmasının ve demokrasi zaferinin 8. yıl dönümü hasebiyle 15 Temmuz'un zifiri karanlığını aydınlatan şehitlerimizi rahmetle anıyor, gazilerimize ve aziz milletimize şükranlarımı sunuyorum.